- dört\ ayaklı
- четвероно́гое
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
dört ayak — is., ğı 1) Dört ayaklı hayvan 2) zf. Elleri de ayak gibi kullanarak Dört ayak yürüyor, gözleri dört dönüyor, maymun gibi çığırıyor. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dört ayak üstüne düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayaklı — sf. 1) Ayağı olan 2) Bir destekle yere dayanan Ayaklı kadeh. 3) Ayakla işletilen Ayaklı dikiş makinesi. Birleşik Sözler ayaklı canavar ayaklı koşma ayaklı kütüphane ayaklı mâni … Çağatay Osmanlı Sözlük
tülek(g) — dört ayaklı hayvanların tüylerlnl atıp döktükleri sıra, koyun kırkımı I, 387 § tülek yılkı; tüliyen, kış tüyünü döken hayvan, I, 412 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Diyarbakır — Amed / Amid City … Wikipedia
behime — is., esk., Ar. behīme Dört ayaklı hayvan Bu sefil, kalpsiz, hissiz, behimeyi andıran halka, gördüklerini naklettiler. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek — is., ği, hay. b. 1) Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan (Equus asinus) 2) hlk. Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa Birleşik Sözler eşek arısı eşekbaşı eşek cenneti… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaplumbağa — is., hay. b. Kaplumbağalardan, çok sert ve kemiksi bir kabuk içinde yaşayan, ağır yürüyüşlü, dört ayaklı, sürüngen hayvan (Testudo) Birleşik Sözler kaplumbağa yürüyüşü deniz kaplumbağası Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kaplumbağa gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kertenkeleler — is., ç., hay. b. Kertenkeleleri, bukalemun ve iguanaları içine alan dört ayaklı sürüngenler takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
maymun — is., hay. b., Ar. meymūn 1) Dört ayaklı, iki ayağı üzerinde de yürüyebilen, ormanda toplu olarak yaşayan, kuyruklu hayvan 2) mec. Taklitçi 3) sf., mec. Çirkin ve gülünç Maymun herif. Birleşik Sözler maymun balığı maymun iştahlı denizmaymunu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürüten — is. Yürüteç Ona dört ayaklı yürütenlerden aldık, sevindi. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahâyim — (A.) [ ﻢیﺎﻬﺑ ] dört ayaklı hayvanlar … Osmanli Türkçesİ sözlüğü